Son cümlesi şöyle: ”İlgi duyup okuduğunuz için teşekkür ederim.” Peki nasıl ve kimin kitabı: Yıllardır tanıştığımız, zaman şiir buluşmalarında birlikte olduğumuz ÖZLEM AĞIRGAN’ın YAŞANMIŞLIKLAR yapıtı. (Ceren Yayınevi ve tam, 232 sayfa)
Bu yapıtta yitirdiği eşi ve kendisinin yaşam öyküsü var.
Son sayfada diyor ki: “Farklı kültür yapıtlarında olan aşık olmalarıyla başlamış, çıkar ilişkileri nedeniyle engellenmiş, uzlaşmayla son bulmuş bir aşkın öyküsüdür.
Mehmet Deniz’le Özlem’in öyküsünde ve bir ömür yaşanmışlıklarında, belki sizler de hiç değilse bir sayfasında da birkaç satırında kendinizden izler bulabilirsiniz…” Kitabın ana başlıklarına şöyle bir bakalım öncelikle:
Mehmet Deniz’in Doğumu, Mehmet’in Kardeşleri, Mehmet Deniz’in İlkokula Başlaması
Mehmet’in Lise Yılları: İlk Yaz Tatili, İstanbul’a Üniversiteye Babasından izinsiz Gidişi
“ İstanbul’da, Kütüphanecilik Bölümünün İlk Mezuniyet Töreni, Mehmet İle Özlemin Mezuniyet gününden Sonra İkinci Rastlantıları
Özlem Edirne’de, Mehmet’le Özlemin ailelerini ikna çalışmaları, Nikah ve Düğün Mehmet ve Özlem Yeni Yuvalarında Mehmet’in Askere Çağrılışı ve Gidişi, Mehmet ve Özlem’in İş konusunda Karşılaştıkları Sorunlar Mehmet’in Edirne Sosyal Sigortalar Hastanesine Müdür olarak Atanması ve Önder’in doğumu Önder’in Trafik Kazası ve Komaya Girmesi Mehmet’in Halk Kütüphanesine Geçme Çalışmaları Özlem’in Ameliyatı Mehmet’le Özlem’in Bir Sahaf Dükkanı açması Mehmet ve Özlem’in Ozan Ağacı Dergisi’ni Çıkarması,
Mehmet’in Vefatı…
Böylece nasıl neler olduğu bu başlıklar belirler diye sıraladım. Almadıklarım da var. En hızlı okuduğum ve beni ardından sürekleyen bir yapıt. Okumaya başlayınca bitirmeden bırakacağını iddia edebilirim. Çünkü ben bunları yaşadım. Kitap bitti sanmıştım 220. Sayfaya gelince. Oysa ondan sonra Mehmet ağırlıklı fot0ğraflar kitabı biraz daha anlamlı kılmış. İkisinin de birbirlerine yakıştığını bu resimler anlatmakta. Ö Ağırgan benden de söz etmiş:
İşte o bölüm:
“Bir gün Şair Necdet Tezcan,
Burada çok güzel bir ortam var. Her konuda ilgili kişiler geliyor Bu kadar ikram yapıyorsunuz. Size bir düşüncemi söylemek istiyorum. Gelenlerle her konuda malzeme var. Neden bir fanzin dergi çıkarmıyorsunuz?”
Mehmet: Hiç düşünmedik,
Burada konuşulanlar eserlerini görürler, güzel olmaz mı?
- Neden olmasın.”
Özlem Hanımın resme olan düşkünlüğünü de sonradan öğrendim. Yani ikisi de sanat ak bu i ömrü de mürekkep kokuları içinde yaşanmış… Ancak Bu yapıtta Özlem Ağırgan eşini ön planda tutmuş. Mehmet’ini yaşatmak amaçlı ve sevginin bütünleştirdiği bir hayat…
Yazımı yine onun özdeyişi ile sonlandırıyorum:
“Bir Ömür Böyle Geçti”
Vefatlardan sonra yazdıklarımı da yazıma ekliyorum…
MEHMET AĞIRGAN
MEHMET AĞIRGAN..
Sevgili Mehmet Ağırgan’ı da yitirdik..
Uzun yıllardır birlikteliğimiz olan can dostumuz M. Ağırgan’nı da yitirmenin hüznü ve acısı unutulur gibi değil.
O’nu İl Halk Kütüphanesi Müdürüyken tanımıştım.
Şiir buluşmaları da o zamanlar başladı. Uluğ Turanlıoğlu(rahmetli) Süreyya Eryaşar, ben ve anımsayamadığım diğer arkadaşlarla başlattığı ve halen süren şiir buluşmaları…
İyi ve kişilikli bir insandı. İnsancıl, uyumlu, üretken ve kimseyi kırmak istemeyen yapısıyla tanıdığım bir gün göçüp gideceği hiç aklıma gelmezdi. O’nu hep Ölümsüz sanırdım. Yine de öyle. Bedeniyle göçüp gitse bile; hizmetleriyle, yapıtları, şiirleri ve “Ozan Ağacı Dergisiyle” anımsanacak ve anılacaktır.
O tam bir gönül adamı, insan gibi insan… Olarak hep yüreğimde olduğunu, olacağını söylemeliyim.
Özlem Ağırgan’a yakınlarına ve sevdiklerine baş sağlığı dileklerimle.
Eşi Özlem Ağırgan’ın yazdığı “Dünden Bugüne EDİRNE İSİMLER SÖZLÜĞÜ” yapıtından O’nunla ilgili bilgiler.
“Ağırgan, Mehmet (S.16)
(D:Hatay 1945-Ö:--)
Dergi sahibi, Yazar, Şair, Kütüphaneci
Hatay Erzin ilçe’sinde 1945 yılında doğdu. İlk ve Ortaokulu Erzin’de liseyi Hatay’da bitirdi. 1966 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü’ne girerek…”
Şiirlerinden bir dörtlük:
Aba, karakucak, yağlı güreşi
Peşrevi, duası, gürleyen sesi
Trakya, Rumeli, tüm Türkiye’si
Yağlandı yiğitler, çıktı, meydana (aynı yapıttan)
Sayamadığım başka etkinlikleri de örgütleyen çalışmaları da oldukça yüksek. Yani anlayacağınız emekli olduktan sonra bile hiç bir zaman yitirmemiş ve kültürümüze katkılarını sürdürmüştür.
Kendisine Allah’tan rahmet, sevdiklerine sabır diliyorum.
Güle güle sevgili M. Ağırgan ışıklar içinde yat!..