Buluştuğumuz, buluşacağımız tek gerçek. Ondan kaçan olmamış, olamamış. Canlıların buluştuğu o yerden başkası yalan.
Yani bu dünya kimsenin malı olmamış, kimselere kalmamış… Ne diktatörlere, ne sultanlara, ne peygamberlere… Bir süredir aramızdan ayrılan yazarlar, sanatçılar…
Muzaffer İzgü
İzgü çocuk kitapları, usta yazarlarımızdan. Onun yapıtlarını okumayan çocuk yoktur sanıyorum, Mizah yanı ve yönüyle de ünlenmiş bir yazarımız. Çok varsıl ürünleriyle ve üretkenliği ile tanınmış, ömrünü vermiş..
Kaç yıl önceydi, tam hatırlamıyorum. Edirne’ye gelmişti. Edirne Kütüphaneciler başka Ender Bilar’ın çağrılısı olarak.
O gece Meriç kenarının oralarda O, Bilar ve ben… Çok alçak gönüllü, bilbili, dolu dulu ve adam gibi bir adam… Dedirten yapısı ve yaklaşımı bizi, daha doğrusu beni şaşırtmıştı. Birçok konuya değindik. Alçak gönü
Llü yapısıyla dikkatimi çekmişti. Zaten sevdiğim bir yazardı, bu buluşmadan sonra kendisini daha çok sevmiştim.
Ne gurur, ne hava, ne böbürlenme… Hepsi onun çok uzağındaydı. Yemek yediği tabağı sıyırması ilgimi çekmişti. Bu da halktan biri olduğunun kanıtıydı sanıyorum. Tanrıdan rahmet diyorum. Sevenlerine ve yakınlarına Baş salığı diliyor, bir yıldız daha kaydı; demekten kendimi alamıyorum.
Ratip Kazancıgil
Edirneli olmayan bir Edirne aşığı. Uzun ömrünü bu kentte geçirdi ve kent için çalıştı durdu. Çabalarını tüm Edirne bilir, en azından duymuştur. Yapıtlarıyla, hizmetleriyle, kentin, varsıllaşması uğruna çabalarıyla “O bir Edirne aşığı” ya da “Edirne Çınarı” olarak tanınmış ve yaşamıştı..
Yıllar önce okulumuz bir “Yunus Emre” izlencesi düzenlemeyi planlamıştı.
Kazancıgil’e rica edildi. Kabul etti o da. İşin içinde ben de vardım.
Günlerce geldi, gitti. Şiirler seçildi. Provalar yapıldı. Hiç bıkmadan çalıştı
Ve son olarak Yunus’un belki de son şiirlerinden olan, “Bu dünyadan gider olduk/ kalanlara selam olsun…” Vefatından sonra bu şiir o izlence geliverdi aklıma O Edirne için büyük bir kayıp bence…
Tanrıdan rahmet diliyorum ve sevenlerine sabır…
Emin Özdemir Özdemir’de Türk Edebiyatının önemli kayıplarından. O da diğerleri gibi, genç sayılacak yaşta aramızdan ayrıldı. Bir süre önceydi ama yeni gibi… Eee günler aylar, yıllar çabucak geçiyor işte.
Edebiyatımıza baş sağlığı diliyor, ışıklar içinde yatsınlar diyorum. Bir kez daha anımsamakta yarar olduğunu düşündüm. Bir kez daha baş sağlığı diliyorum. Bazı kaldırımlara futbolcuların isimleri kazınmış. Oysa ülkemizin yazarları, şairleri, özetle sanatçıları da olduğunu anımsatmak istedim, vesileyle… Kimse unutmasın: Varsan yoksun demektir…
VİZE ÇİÇEĞİ
GÜNBEGÜN
Bireyselliğin yarımadasında günbegün
Çadır yaşamına koşturan tay
Rüzgarın esmediği yaya kaldırımlarında
İyi ki aşk var dolu-kar yağsa da
Aslında öyle bir şey yok Zeynep
Eksik kalan bir bahane çıkmazında
“Aşık oldum” diyen yalancı nar
Avuntu olsun şaşkın şarkılar
Sevda sevgi… yine yaşar köklerde
Esin dedik esince dedik düdük ötünce
Bilinç altına uzanınca uzayca derinden
Ne gül kaldı ne bülbül adası
Avuntu çizgilerde tek ses esince
İşte yine gam desenli güz çkmazı
N.Tezcan
YOKTAN ÇİÇEKLERİ
Hiç yoktan çiçekleri
Uçar kuşun kanatlarında
Mayıssa güllenir-gelinciklenir
Hangi ağacın altında renkli izlenir Ne zaman yanıma gelse şakacı Ay
Ağlasan da gülsen de şaşkın bir rüzgar
El edip çocukluğuma seslenirim
Gelmez artık gelemez zaten
Aramızda gönül ortaklığı olsa da
Ben bu aralar sekseni geçtim
Yine de hüzün beni asla geçemedi
Kedi gibiydim artık bir sürü tam kediyim
Depremzede yaşamak acıların en acısı
Gidenlere yazık kalanlar şifasız yaralı N. TEZCAN