Kiminin mutlu bayramı, kiminin hüzün bayramı olacak yine. Kimileri yarım kalmış olacak, kiminin en sevinçli günü. Birileri koşa koşa el öpmeye giderken, birileri uzaktan sevdikleri için gözyaşı dökecek ve birileri koşa koşa mezarlığa gidecek. Biri gözyaşı dökerken, birinin gözleri parlayacak. Ölüm var, ayrılık var, gurbet var...
Yanınızdakilerin kıymetini bilin. Hala hayattayken sevdiklerimizle bir arada olmak yıllar sonra buruk anılar olarak yâd edeceğimiz günler olacak unutmayalım. Benim için bayram, aile büyüklerimden uzakta olduğum için yıllardır oturmamıştır içime, hep eğreti durmuştur.
Bayramlar eğer gurbetteyseniz, içinizi daraltan bir zorunluluktan öteye gidemiyor maalesef. Yani işin aslı, sevdiklerinizle birlikte, sağlıkla geçirdiğiniz her gün bir bayramdır aslında, bunun farkında olan herkes için. Ve; "Ona güvenmiştim, yanılmamışım" sözü bayramdır. Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak da bayram... Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur. Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler. Deseler de böyle delilik herkese nasip olsun.
Bizler geleneklerine bağlı yaşamayı severiz, bayram denince hepimiz çocukluğumuza gider; anılara, geçmişe yolculuk ederiz. O bayramları bayram eden sevdiklerimizle birlikte geçirdiğimiz zamanlardır aslında. O sevdiklerimiz halen yanımızdaysa ne ala, ama uzağımıza düşmüşse o anılar da gelir kursağımıza oturur. Aile büyüklerini ziyaret etmek, kocaman masaların etrafında toplanıp yemekler yemek ne yazık ki herkes için mümkün olmuyor. Anılarımızda yer alan bayramları bugün var etmek, yaşamak çok zor olsa da olabildiği kadar bayramlarımızı kutlamaya çalışacağız yine de. Bayramlar sevinçlerin, eğlencelerin, birlikte kutlamaların nedeni olur; bu yüzden güzel ve özeldir.
Ağlarken, hayal kurarken ve kucaklaşırken gözümüzü yumarız. Çünkü hayatta güzel şeyleri gözümüzle görmeyiz, kalben hissederiz… Kalben hissedeceğiniz, mutlu bir bayramınız olsun… Umarım Ramazan
Bayramı tüm dünyada şeker tadında günlerin başlamasına vesile olur…