Takvim sayfalarını karıştırdığımız zaman Şubat ayı en kısa ay olarak gözükürse de, hepsinden uzun sürüyormuş gibi gelir birçoğumuza nedense. Kışın en gaddar ayıdır, maskeli baloya gidiyormuş gibi ilkbahar kılığına girer, bunu birkaç saat ya da gün sürdürüp ardından maskesini bir kahkahayla indirip, suratımıza buzlar püskürtüverir bir anda.
Sevgililer günü rozetini de şubatın gömleğine takmaları da boşuna değildir galiba; tipik şubat donukluğunu, aşk ile eritmek istemiş olabilirler.
Eskiden büyüklerimiz; yeni testi suyu soğuk tutar, eskiyince soğutmaz olur derlerdi.
Aşk 'lar da ona benzer İlk günlerde ayaklar yerden kesilir, eskidikçe birbirini suçlamak için bahaneler yaratılır...
Eğer iki insan birbirini yok etmeden birbirlerine şahitlik edip, refakat ediyor, şu trajik ve korkunç dünyada birbirine temas edebiliyor ise bu elbette çok güzel.
Fakat korkuların, kaygıların ötekine yansıtıldığı bir güç savaşına; yalnızca aç ve açıkta kalınmaktan korkulan bir gündelik ihtiyaç denklemine döndüyse, iki taraf da yalnızca alışkanlıktan ve yalnız kalkmaktan korktuğu için bir arada ise, her gün yenildiğin bir savaş meydanı var demektir ortada. Sevmek; kendini hiçe sayacak kadar birilerine saçını süpürge etmek değildir.
Değerinin anlaşılmadığı ortamda kendini daha fazla sevdirmek için kendinden ödünler vermek değildir.
Seni üzen, haksızlık eden, duygusal ya da fiziksel istismar edenlere boyun eğmek değildir. Ortamdaki sorumlulukların çoğunu üstlenip hiç hayır diyememek değildir. O zaman bize diretilen mutluluk idealini yaşamaya çalışayım derken bir role dönüşmüş kimliksiz biri oluruz. Fotoğraflarda bütün çıkmak uğruna cam kırıkları ile dolu eve sabreder, bunu da aşkın şanından sayarız.
Sevgili bizi cesaretlendirir, aşılmaz eşikleri aşmamıza, tıkandığımız yerde gizli kapıları bulmamıza yardımcı olur. İyi bir dost, arkadaş olur ve bize anlaşıldığımız duygusunu verir, hem de bizim kendimizi daha iyi anlamamızı sağlar.
İnsanın dünyadaki cenneti, anlaşıldığını hissetmektir aslında sevilmekten ziyade.
Yanında doğru, anlayışlı bir insan varsa her meselenin üstesinden gelebilir, birçok sıkıntıyı bertaraf edebilir insan. İyi bir can yoldaşı, kendimize ve hayata dair umudumuzu, direncimizi artırır, bir ihtimal, bir çare daha vardır diye ona yaslanır, ondan güç alırız.
Hafif adımlarla, dünyadan gülümseyerek geçeceğiniz bir yol arkadaşı bulmanızı dilerim… Aşk dolu gözlerle bakan tüm yürekler de selam olsun..…