Günün birinde adettendir, sözlendiler, nişan yaptılar ve mutlu son olarak düğün yaptılar. Aile oldular, böyle olmaz evde bir çocuk sesi olsun dediler, yetmez dediler bir çocuk daha olsun kardeş olsun dediler.
Hayatın çizdiği bir yola girdiler, bu yolda düşe kalka ilerlerken zaman zaman güldüler, ağladılar.
Hayat, acımasızdı. Bir süre sonra aile içi problemler yaşanmaya başladı. O küçücük çocuklar büyüdü, kız makyaj yapmaya, erkek tıraş olmaya başladı. Artık söz dinlemez, hiç bir şeyi beğenmez oldular. Her gün yeni sorunlar çıkıyordu. Anne ve babanın geçmişteki mutluluklarından eser kalmamış hergün hergece bu problemleri nasıl aşarız diye düşünür oldular. Düşüncelerini çocuklarına kabul ettiremiyorlardı.
Çocukların ise umurlarında değildi. Sadece hayatlarını doludizgin yaşamak istiyorlardı. En kaliteli elbiseler giymek, en kaliteli yerlerde yiyip içmek istiyorlardı. Okul masraflarını karşılamakta zorlanan Anne ve babalarını düşünmüyor okul başarıları da çok düşük olmasına rağmen her konuda yalan yapmaya başladıkları içinde anne babasına okul durumlarının çok iyi olduğunu söylüyorlardı. Baba, bir gün okula gidip çocuklarının durumlarını öğretmenlerinden öğrenince maskeleri düşmüştü.
Okulda her gün birileriyle dalaşan erkek çocuğu öğretmeni ilede okulda tartışıp kavga ettiği için okuldan atılır. Bu durumu ailesine söylemez ve her sabah evden okula diye çıkar arkadaşlarıyla şehrin kenar mahallelerinde sürtmektedir. Bir gün babasına yakalanır ve gerçeği söyler. Kızınında bir erkek arkadaşı vardır. Okul yerine erkek arkadaşıyla gezmelere gidince, devamsızlık yüzünden okuldan atılır ve okuldan devamsızlık üzerine bir belge gelir. Anne ve babanın hayalleri çocuklarının okumamaları yüzünden daha lise çağında bitmiştir. "Atsan atılmaz satsan satılmaz" sözü üzerine çocuklarını karşılarına alırlar madem okumadınız öyleyse çalışmak zorunda olduklarını söylerler.
Bunun üzerine baba, iki çocuğuna tanıdıkları vasıtasıyla iş bulur. Çocuklar çalışmaya başlar. Fakat işyerinde de asilikleri devam etmektedir. Anne ve baba bir nebze olsun sorunların biteceğini beklerken, sorunların en büyükleri başlar. Çocuklar ekonomik bağımsızlıklarını kazandıkları için kendi kazançlarını Anne ve babalarıyla paylaşmamaktadırlar. Hesap kitap bilmez harcamaları yüzünden ay sonunu getiremezler. Anne ve babasından yardım isterler.
Gün dediğin nedir ki, hayat çok hızlı geçmektedir. Kız sevdiğine kaçar, istediği mutluluğu bulamaz. Erkek evlenir, sorumsuzluk yüzünden evliliği biter. Tekrar baba ocağına dönerler. Her şeye yeniden başlamak isteseler de babası artık böyle bir şeyin imkansız olduğunu herkesin kendi yoluna gitmesi ve kendilerine yeni bir hayat kurmaları gerektiğini söyler. Her şeyin zamanında kıymetini bilmek gerekir. "Kaçan balık büyük oluyor" iş işten geçtikten sonra son pişmanlıklar fayda etmiyor.
19.04.2025
Safaalan köyü